495 entry daha
  • (bkz: #68818895)
    zamanında bunu dilemişim, o davadan daha bile kötü durumda ne yazık ki.
  • anneyle ilgili çoğu kimsenin fark ettiklerine ek olarak benim dikkatimi çeken başka ufak bir detay var ki; anne, 2021 yılında ece üner'in programında cinayetten bu yana kızını sadece bir kez rüyasında gördüğünü söylüyor. insan kısa süreliğine sevgili olduğu elin adamını/kadınını bile ayrıldıktan sonra kaç kez rüyasında görürken bir annenin 21 yıl önce canice ve sırrı hala çözülemeyen bir gizemle katledilen kızını 21 yılda sadece bir kez rüyasında görmesi çok tuhaf. kadının birçok başka beyan ve tavrı da düşünüldüğünde, kızıyla duygusal bağının olmadığı net. kadının bir anneden beklenmeyecek konuşma ve tavırları çocuğunun ölümü gibi büyük bir travma sonrası hasıl olması son derece olağan olan ptsd semptomlarıyla veya kendisinin genel olarak soğuk ve mesafeli bir karaktere sahip olmasıyla açıklanıp geçilebilecek bir şey mi?

    hepimizin malumu olduğu üzere, kızının fiziksel görünümünü/güzelliğini gözlerini belerterek "fena değildi" şeklinde değerlendirmesi, kızının "çıngıraklı bir gülüşü"nün olduğunu söylemesi (yılan?), katilin "15 dakikada işini becerdiğini" söylerken sırıtması, 5 dakikalık yere gitmeye zahmet etmeyip komşuyu göndermesi, kızının öldürüldüğünü ilk öğrendiğinde "neyle" diye sorması, cenazeden 3 gün sonra kuaförde güle oynaya saç boyatıp manikür yaptırması, çağla'nın mezarının üstünü yalancıktan bir elleyip videoyu çekene "tamam mı?" diye sorması, çağla'nın günlüğüne yazdığına göre annesinin yanında uyuyabilmeye ne kadar can attığı ama annesinin yanaşmadığı gibi detaylar annenin kızını içselleştirmediğine, bir yabancı gibi gördüğüne işaret ediyor.

    bu hanımefendiye suç isnat edebileceğimiz somut bir delil mevcut olmasa dahi belli ki kendisi kızını pek sevmemiş, kızı vahşice öldürüldüğü için de pek üzülmeyen bir "anne". kendisinin narsisistik kişilik örüntüsüne sahip olabileceğini tahmin ediyorum. korkunç şekilde katledilmiş kızından bir kez dahi "kızım" diye bahsetmemesine karşın oğlundan hep "oğlum" diye bahsetmesi de, narsisistik ebeveynlerde görülen ve çocukları arasında ayrım yaparak bir tanesini gözdesi, diğerini günah keçisi yapma eğiliminin örneği olabilir. bu aile bireylerinin tuhaf tavırları, davranışları, sözleri ve beden dilleri konusunda yorum yapacak beden dili uzmanları, psikologlar ve psikiyatrların görüşlerini merak ediyorum.

    tanım: başlık altına ısmarlama yazanların kendilerini şıp diye belli ettiği korkunç cinayet.
  • iyi avukat derken aileyi şimdiye kadar savunmuş tiplerden değil de yavrularının katilini ortaya çıkarabilecek bir uzmandan bahsediyoruz elbette. kolay manipüle edilebilen alelade biri değil, aileyi yönlendirecek birini kastediyoruz. bu konuda konuşan insanlara, sorgulayan kamuoyuna saldırıp, davalar açıp aileyi iyice şüpjheli gösterecek biri de olmasın. olayı gerçekten araştırtacak, emniyetin soruşturma hatalarının üzerine gidecek, aile üzerindeki şüpheleri aileyi gerçekten sorgulayarak kaldıracak biri. karşımıza çıkıp orhan kemiksiz gibi insanları azarlayarak inandırmaya çalışan, burdaki kalemşörler gibi manipüle edilebilir, ya da şekeroğlu gibi emniyette eşi dostu olanlardan ziyade, örtbasa meyletmeden şunu şöyle söylersek inandırabiliriz diye kamuoyunu salak yerine koymadan, saldırmadan, gerçekten “işini becerecek” biri olsa keşke.
    paranı verdik, dediğimizi yap denecek birinin şimdikilerden bir farkı kalmaz. dr. rezan epözdemir gibi bir olsun istiyoruz (hep rezan bey’in adını örnek olarak vermemin nedeni hem pek ceza avukatı tanımamam hem de kendisinin karabulut cinayetindeki çağla’nınkine benzer emniyet hatalarının üzerine gitmiş olmasıdır). ama böyle uzmanlar da emin oldukları işlere girerler haklı olarak. çağlacığın katili bulunsun, cezalandırılsın.
  • (bkz: #164011876)
    kızın tek tırnağından çok minik bir dna çıkıyor. bunun çok yüksek ihtimalle katile ait olamayacağını adli tıp uzmanları açıkladı . hala daha katilin diyorsunuz.
  • anne ve abinin bu kadar soğuk ve duygusuz olmasını birisi bana açıklasın. hiç mi üzüntü belirtisi olmaz? hiç mi gerçekten ağlamaz bir anne ölen kızına? açıklayın bana.
  • edit: evin anahtarını polisten bir buçuk sene sonra alıp eve girdiklerini söylüyor çıktığı programda. ben kimseyi savunmuyorum ama komşuların tüm bu süreçte üç maymunu oynayıp sonra ortaya çıkıp dedikodu yapması iyi niyetli gelmiyor.

    insanlar sürekli aileyi eleştirmiş ama çoğuna ben bile cevap verebilirim.
    abim öleli 20 sene olmuştur. annem ilk seneler kafayı yercesine ağlayıp yas tutarken şimdiler de " abin zaten öyleydi de böyleydi de" diyebiliyor. hâlâ kaybının acısı içinde ama başka bir fazda. ki kadının kızı öleli 30 küsür sene olmuş artık kaybına alışıp soğuk kanlı olması çok normal bence.
    burada ki yorumlara bakınca aile gerçekten çok zuhaf ve tutarsız deniyor. açıp videoyu izliyorum. herşeyi aklında tuttuğu kadarıyla anlatıyor.
    komşularını koruyor kimseye laf söyletmiyor, deniyor. kadın açık açık " herkes meraklı, herkes cam da kim giriyor kim çıkıyor herkes görüyor. benim kızımı niye kimse görmedi!bu gerçekten çok ilginç.... olay yerine meraktan o kadar çok kişi girmiş ki istem dışı olay yerini herkes bozmuş... komşularım onlardan şüphelenildi diye bize cephe aldılar.... " gibi bir çok şey söylüyor kadın. burada iddia edilenin aksine.

    bir de rüya kısmına takılmışsınız. babamın ölümü hayatta yaşadığım en büyük kayıptı ve ben 20 yaşında aklı başında bir bireydim. kaybıma senelerce histeri krizlerinde ağladım ama toplasanız babamı bir iki kere rüyamda görmüşümdür.

    mesela saygıdeğer eşimi her gece manyaklık derecesinde rüyamda görüyorum.

    ayrıca katil burayı okuyorsa eğer : bir gün gerçekten kendinden emin olduğun tam rahat ettiğin an da öyle bir şey yaşayacaksın ki kurtalamayacağını anlayacaksın. herşey eninde sonunda ortaya çıkar yada cezasını çekersin.
  • her gün girilen entryleri görünce umudum yeşeriyor sözlük.

    umarım çağla'dan vazgeçenlere inat gündemden düşmez.

    up
  • kusursuz cinayet yoktur, mutlaka bir izi vardır.. o izi bulacaklar yoktur belki de.
  • korkak biri tarafından boğazına önce ses tellerini kesen bıçak saplanmış sonra boğazı kesilerek öldürülmüş bir çocuktur çağla.

    bir çocuğa karşı bu kadar cesur (!) olan karaktersiz katil , yaptığının arkasında duramayacak kadar da korkaktır. bu korkaklığıyla her gün kendini ikna edecek ne bahane buluyor acaba?
  • #164028987
    tabii ki kimse, 24 yıl sonra anne hala çırpınsın dövünsün demiyor. cenazeden iki gün sonra kuaförde neşeyle saçını boyatıp manikür yaptırdığını anlatanların, kızının eşyalarını ölümünden bir kaç ay sonra güle oynaya topladığını, her şeyi ama her şeyi attığını söyleyenlerin yalancısıyız. kuaföre gittiğini yalanlamıyor gülnur hanım. karakoldan dönüşte başım döndü, kuaförün önündeki sandalyeye çöktüm, evladım şu tırnaklarımı bi kesiver, dedim diye anlatıyor. ama şahitlerin ifadeleri başka.
    eve gidip kızın eşyalarını topladığını inkar ediyor ama. o eve bir daha hiç girmedim, diyor. (edit: o eve 1,5 yıl sonra girdim diyormuş) her ifadesindeki çelişki, programlarda arzı endam edip arka planda katili bulmak için hiç uğraşmamasıdır belki de insanlara “soğuk” gelen.
1281 entry daha
hesabın var mı? giriş yap